Ezik, geeky Caleb ultra milyoner teknoloji dahisi ve tahmin edilemez derecede yüzeysel bir beyinsiz olan Nathan'ın gizli çalışma merkezine gelir ve Nathan'ın Ava isimli bir yapay zeka yapmış olduğunu görür. Nathan'ın amacı Turing Test (yani yapay zekayla insanı karşı karşıya getirip, karşısında olan insanın yapay zekanın gerçek bir insan gibi düşünüp düşünmediğini anlamasını sağlamak) uygulayıcısı olarak Caleb'i kullanmaktır. Fakat işler Caleb'in beklediği gibi gitmez ve asıl deneğin kendisi olduğunu fark eder, tabi saatler süren baygınlık getirici sekansların ardından.
Filmin başlıca problemi sonunun oldukça tahmin edilebilir olmasının yanı sıra Ava gibi über zekaya ve bilgiye sahip bir yapay zekanın kendini Nathan'ın onu hapsettiği çalışma merkezinden kurtarmak için 'kadınlık cazibesini' kullanacak kadar yüzeysel olması. Buna feminizm yapayım derken göz çıkarmak denir! Hadi Nathan zaten elindeki yapay zeka üretme teknolojisini kendine sex köleleri yaratarak harcayan bir beyinsiz, e be kızım sen koskoca yapay zekasın, bilgi seviyenin artık bazı şeyleri aşmış olması gerekmiyor mu? Hem zaten yapay zeka dediğin şey ne formunda olursa olsun genderless bir varlık değil midir? Diyelim ki ben bu konuda bir şey bilmiyorum ki bildiğim söylenemez, e yönetmen de genderless olduğundan bahsetmiş, o zaman sen niye filmin sonunda kalkıp da o dantel elbiseyi giyip, o topuklu ayakkabıları takıp, diğer android arkadaşlarından soktüğün derilerle kendine meme, saç vs oluşturuyorsun. Bu kadar mı male gaze'e muhtaçsın koskoca yapay zeka olmuşsun. Makinaya bile bi gender monte etmeye çalışan sistem utansın ne diyeyim. Ayrıca bir yapay zekanın bilince sahip olduğu anca flirt edince, manipüle edince mi anlaşılıyor, Caleb onun bir robot olduğunun bilincinde sonuçta, neden ölüm gibi daha soyut ve bilinmez kavramlardan bahsedip bilinç düzeyini anlamak yerine direkt erkek kadın arasındaki etkileşimle bunu kavramaya çalışıyor?
Retorik sorularımı bir kenara bırakırsak, Ex Machina sözde çarpıcı sonuyla ve yüzeysel anlatımıyla sınıfta kalıyor.