İlk sezonu fanservice temasıyla donatılmış Free! ikinci sezonu Eternal Summer'da bu fanservice algısını bir nebze de olsun kırmış gibi. Ben ilk sezonu izlerken de oldukça keyif almıştım fakat ikinci sezon hikaye ve karakter gelişimi açısından ilk sezonu katlayarak geçmiş. Gerek yeni eklenen karakterler gerek de ilk sezonu takiben yer alan karakterlerin hikayelerine ve duygu dünyalarına derinlemesine inilmesi Free!'yi kaslı yüzücü homoerotik erkek topluluğundan sıyırıp bir büyüme hikayesi temasına sokmuş.
Free!'deki karakterleri tanıyalım:
Haruka Nanase: Haru ana karakterimiz ve sadece serbest yüzme stiliyle yüzmesiyle tanınıyor, aynı zamanda seriye ismini veren Free! de buradan geliyor. Haru'nun meymenetsiz suratı ilk sezona göre bu sezonda hayalleri ve gelecek planlarının şekillenmesiyle sonlara doğru az da olsa gülmeye başlıyor. Haru'nun derdi yüzmekteki amacının ne olduğunun arayışı içinde olmak. Ayrıca kendisi Uskumru'dan başka bir şey yemiyor desek yeridir.
Makoto Tachibana: Serinin kanımca en iyi kalpli, en temiz yüzlü, belki de en yakışıklı karakteri. Makoto güldükçe içim ısınıyor, Makoto minik kedileri besleyip kucakladıkça kawaii diye bağırmaktan kendimi alamıyorum, Makoto bir de bütün bunlar yetmezmiş gibi gidip minik yüzücülere koçluk yapmak için yüzme antrenörü olmaya karar veriyor. Bu adam daha ne yapsın... Arkadaş grubunun içindeki dengeleri sağlayan Makoto, herkesi sakinleştiren Makoto. Makoto da Makoto. Haru'nun suratsızlığı Makotocuğumu bile sonunda çileden çıkarıyor, sesini hiç yükseltmeyen adamı kavga edecek duruma getiriyor.
Rin Matsouka: Rin'i oldum olası sevemedim gitti. Yılan surat mı desem ne desem o sivri dişleri kırmızı gözleriyle tam bir pis villain karakteri benim için. Hadi yine bu sezonda biraz daha arkadaş canlısı biraz daha yardımsever neyse ki. Kendisi hakkında çok konuşmak istemiyorum, çocukluğu sevimliymiş ama.
Rei Ryugazaki ve Nagisa Hazuki: Ve işte geldik canlarımın içi iki karaktere. Fanservice'in dibi iki karakter Rei ve Nagisa. Bütün yaoi fantazilerimin vücut bulmuş halleri. Bebekler. Rei tam bir theory geek ve tek yüzebildiği stil kelebek. Nagisa ise bir pamuk şeker bulutu, bir mochi yığını, çikolataya batırılmış kek topları. Herkesin isminin sonuna -chan eklemesinden tutun da, penguenlere ve pembe rengine düşkünlüğü, tek yediği şeyin şeker ve karbonhidrat türevleri olması Nagisa'yı kawaii culture'ın ve benim kalbimin tam göbeğine oturtuyor. Rei ve Nagisa perfect couple, tabi fan fiction olarak.
Sosuke Tamazaki: Serinin sert ve gizemli erkeği Sosuke, Rin'in ilkokul arkadaşı olarak karşımıza çıkıyor. Kelebek ve serbest yüzen Sosuke burnundan kıl aldırmayan bir yalnız adam. Tabi bu triplerinin arkasında yatan duygu dolu geçmişini öğrendiğimiz zaman Sosuke'yi bir köpek yavrusu gibi bağrımıza basasımız geliyor. Yılan suratlı Rin'i bile ağlatmayı başaran Sosuke Makoto'dan sonraki en beğendiğim kişi olabilir. Ama tabiki gönlümün sahibi Makoto. Sosuke de çok isterse omzumda ağlayabilir.
Momotaro Mikoshiba: Serinin goofball'u Momo. Rin'in kardeşi Gou'nun kalbini çalmak için yapmadığı şaklabanlık kalmıyor, iyi bir sırt üstü yüzücüsü olmasına rağmen beyin olarak oldukça geride. Seriye komedik öğeler katmak ve Samezuka Akademisi'nin bayrak yarışı takımına dördüncü olsun diye dahil edilmiş. Samezuka'nın bir önceki koçunun kardeşi.
Aiichiro Nitori: En nefret ettiğim karakter. Süper embesil, ezik ve yalakalığın sınırlarını zorluyor. Her heyecanlı olayı engelleyip rezil ediyor, yeteneksiz, becereksiz, iyi de yüzemiyor. Ne işi var bu salağın Samezuka takımında. Herhalde Rin'le gizli aşk mı yaşıyordur nedir, zaten dibinden de ayrılmıyor. Torpilli bu yoksa başka ihtimal veremiyorum.
Bonus Karaktarler - Kisumi Shigino ve Hayato Shigino: Sanırım bu abi kardeş hakkında söylenecek pek fazla söz yok. Pembe saçlılar, bu bile onları sevmemiz için yeterli bir neden.